Virüs, bakteri, parazit, mantar vb. mikroorganizmaların vücuda girip çoğalması ile ortaya çıkan enfeksiyon hastalıkları, birçok organa ya da dokuya tutunabilmektedir. Ayrıca bazı mikroorganizmalar vücut dışında veya vücut içine içine girdikten sonra çoğalmaları sonrasında bazı toksinler salgılayarak hastalık oluşturabilmektedir. Enfeksiyon, vücudun savunma mekanizması ile de doğru orantılı çalışmaktadır. Eğer savunma mekanizması düzgün çalışmazsa vücuda giren mikroorganizmalar enfeksiyon hastalıklarını başlatmaktadır. Savunma mekanizmasını düşüren etmenler; beslenme bozukluğu, hijyen koşullarının kötülüğü, bağışıklık sistemi yetmezlikleri, kronik hastalıklar, bebeklik ya da yaşlılık, yetersiz aşılanma, tıbbi ve cerrahi tedavilerdir.
Enfeksiyonlar hava yolu ile bulaşabileceği gibi doğrudan ya da dolaylı temas ile de bulaşabilmektedir. Yiyecek, su, plazma, kan, serum, dışkı da ara kaynak olarak enfeksiyonu taşıyıcı etmenlerdir. Özellikle tropikal bölgelerde görülen pire, kene, sivrisinek gibi hayvanlar da mikroorganizmaları insan vücuduna taşıyabilmektedir.
Dünyada ve Türkiye’de en çok rastlanan hastalıklardan biri olan enfeksiyon hastalıkları, ölümlere yol açabilen hastalık grupları arasında bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde teknoloji ve hızlı tanı ile bu ölüm oranları azaltılırken gelişmemiş ülkelerde aksini söylemek mümkündür.
Enfeksiyon Hastalıkları Hangi Hastalıklara Bakar?
Enfeksiyon hastalıkları birimi gripten idrar yolu enfeksiyonuna, AIDS’ten sarılığa, tüberkülozdan ishale kadar birçok hastalık ile ilgilenmektedir. Bazı enfeksiyon hastalıkları belirti göstermezken bazılarında ise birçok belirtiyi görmek mümkündür. Enfeksiyon hastalıkları belirtileri arasında en yaygın olan ise “ateş” kabul edilmektedir. Çeşitli hastalıkların ilk belirtisi olan ateş sonrasında doktor muayenesi ve tetkiklerden sonra enfeksiyon hastalıklarının tanısını koyarak tedavi etmek mümkündür. Doktorlar bu aşamada tüm tetkikleri (kan , idrar, grafiler v.b.) ve geçmişi inceleyerek tanı koyma ve tedavi etme sürecine girmektedir.
Hastalıkların yanı sıra enfeksiyon hastalıkları birimi seyahat hekimliği hizmeti de vermektedir. Seyahat öncesi aşılanma için enfeksiyon hastalıkları birimine başvurmak gerekmektedir. Enfeksiyon hastalıkları biriminin bir diğer görevi ise hastane enfeksiyonlarını kontrol altına almaktır. Özellikle yoğun bakım ünitelerinde görülen dirençli mikroorganizmalar için enfeksiyon doktorları çeşitli çalışmalar yapmakta, diğer doktor ve çalışanları bu konuda eğitmektedir.
Enfeksiyon hastalıkları birimine dahil olan başlıca hastalıklar şöyledir:
Grip
Enfeksiyon hastalıkları arasında grip oldukça yaygındır. Bulaşıcı olan grip, genellikle mevsim geçişlerinde görülmektedir. Ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi belirtileri olan gripten korunmak için aşılanmak gerekmektedir. Gripten korunmanın diğer yolları arasında ise hijyen ve grip olan kişiler ile yakınlık kurmamak da bulunmaktadır.
Koronavirüs
2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 (Koronavirüs) ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. 1 ila 14 gün arasında ateş, yorgunluk, kuru öksürük, iştahtan kesilme gibi belirtiler gösterebilmektedir. Bulaşıcı olan bu hastalık, ölüm gibi ağır sonuçlar gösterebilmektedir. Belirtilerden herhangi birini gösterenin en kısa zamanda hastaneye başvurması gerekmektedir.
İdrar Yolu Enfeksiyonları
Grip kadar idrar yolu enfeksiyonları da oldukça yaygındır. Kadınlarda erkeklere oranla daha çok görülen bu hastalığın belirtileri arasında sık idrara çıkma, idrar çıkışında zorlanma ve ateş bulunmaktadır. Ağrı da kimi zaman belirtiler arasında görülmektedir. İdrar yolu enfeksiyonlarında tedavi genellikle antibiyotikler ile yapılmaktadır. Testler sonucunda ortaya çıkan bu hastalığın doktor kontrolünde tedavi edilmesi gerekmektedir.
İshal
İshal de grip ve idrar yolu enfeksiyonları kadar yaygın olan ve birçok mikroorganizmanın sebep olduğu acil bir durumdur.
Bağırsak enfeksiyonu olan ishal; ateş, karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve baş ağrısı gibi belirtiler göstermektedir. Bu belirtiler kısa süreceği gibi uzun soluklu da olmaktadır. Uzayan ishaller vücutta bir süre sonra su kaybına yol açabilmektedir. Su ve besinden alınan mikroorganizmalar ile ortaya çıkan ishalin ileriki aşamasında su kaybı kaynaklı kötü kokulu idrar, ağız kuruluğu, çökük gözler görmek mümkündür.
ishal;
Hepatit (Bulaşıcı Sarılıklar)
Hepatitin A, B, C, D ve E türü bulunmaktadır. Karaciğer iltihabı olan hepatit virüsleri, genellikle kan ve cinsel temas ile bulaşmaktadır. Hepatit B; sarılık, yorgunluk, güç kaybı gibi belirtiler göstermektedir. Aşı ile bu virüsten korunmak mümkünken kimi hastaların hastaneye yatış ve kontrolü gerekmektedir. Hepatit C de B kadar karaciğere zarar veren bir hastalıktır. Sarılık dışında diğer belirtiler C virüsü için de geçerlidir. %70’inde bu hastalık kronik olarak devam etmektedir. Tedavi edilmeyen/verilmeyen hepatit D, hepatit B ve hepatit C’de yıllar sonra siroz ya da karaciğer kanserine yakalanma oranı yüksektir.
Menenjit
Menenjit, omurilik ve beyin zarının iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Çeşitli bakteri, virüs ve parazitler bu hastalığa neden olabilmektedir. Yüksek ateş, kusma, şiddetli baş ağrısı hastalığın ilk belirtileri arasında bulunmaktadır. Çeşitli yaşlarda görülen menenjit, özellikle çocuklar için oldukça tehlikeli bir hastalıktır. Acil müdahale gerektiren menenjit, fark edilmediğinde ölüme yol açabilmektedir. Özellikle ebeveynlerin çocuklarını sık sık kontrol etmesi ve belirtilerden herhangi birini gösteriyorsa hızlı bir şekilde hastaneye gitmesi gerekmektedir.
HIV ve AIDS
HIV ve AIDS terimleri oldukça karıştırılmaktadır. Yaygın olarak ikisi de aynı hastalık sanılsa da aslında birbirlerinden farklıdır. HIV; bir virüs olup, korumasız cinsel ilişki ve kan ile vücuda bulaşan ve bağışıklık sistemini düşüren bir virüstür. Boğaz ağrısı, ateş, döküntü, ishal, baş ağrısı, kusma gibi belirtileri ile kendini gösteren HIV eğer tedavi edilmez ise yıllar içinde bağışıklık sistemini bozar ve fırsatçı mikroorganizmaların (normalde vücudumuzda sessiz durup hastalık yapmayanlar) belkide ölüme kadar gidebildiği hastalıkların oluştuğu AIDS dönemine ilerler. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2017 yılında tedavi verilmek şartı ile HIV enfeksiyonunu ölümcül bir hastalık olmaktan çıkartmıştır.
Bağışıklık sistemi ciddi hasar almadan tedavi edilerek vücudu enfeksiyonlara karşı savaşabilir hale getirmek mümkün olabilmektedir. HIV virüsüne karşı koruyucu bir aşı geliştirilmediğinden dolayı kişinin yaşam tarzına dikkat edip vücut direncini düşürmemesi gerekmektedir. Teşhisin konulmasından sonra hasta, düzenli olarak doktor kontrolünden geçmelidir.
Tifo
“Salmonella typhi” bakteri ile oluşan tifo, sadece insandan insana bulaşan bir hastalıktır. Tifo; vücuda girdikten 1-2 hafta sonra yorgunluk, baş ağrısı, ateş, kabızlık, iştahsızlık, halsizlik, boğaz ve kas ağrısı gibi belirtiler ile kendini belli etmektedir. Kaynağı bilinmeyen ya da yeteri kadar klorlanmayan sular, iyi pişirilmemiş et ve pastörize edilmemiş yumurta, süt ve süt ürünleri gibi gıdalar ile bulaşabilen tifo, enfekte olmuş kişilerin idrarından da çevreye yayılabilmektedir. İdrar, dışkı ve kan tahlilleri ile tanısı konulan hastalığın tedavisi doktor kontrolünde gerçekleştirilmelidir. Tifo aşısı yüzde 50 oranında kişiyi koruyabilse de en önemli koruma yöntemi hastanın hijyen koşullarına ve yiyecek-içeceklere dikkat etmesidir.